İngilizce "Would" Ne Demek? | Anlamı, Ve 40 Cümle İle Günlük Kullanımı

Would-fiil-İngilizce

 Günlük Konuşmalarda ''Would'' Kelimesinin Kullanımı

    İngilizce "would" kelimesi, genellikle gelecek zaman, koşul cümleleri ve daha nazik istekler için kullanılır. Bu fiil, geçmişteki alışkanlıkları veya olasılıkları ifade etmek için de kullanılır. Örneğin, "I would like a cup of tea" (Bir fincan çay isterim) gibi bir cümlede, "would" daha kibar bir ifade biçimi oluşturur. Ayrıca, "would" kelimesi, bir durumun gelecekteki bir koşula bağlı olarak gerçekleşeceğini ifade eder, örneğin "If I had time, I would travel more" (Zamanım olsaydı, daha fazla seyahat ederdim). Bu yazıda, "would" kelimesinin anlamını, kullanımını ve örnek cümlelerle doğru şekilde nasıl kullanılacağını öğreneceksiniz.

İşte "Would" kelimesinin farklı zamanlarda ve kullanımlarda yer aldığı 40 örnek cümle:

✅ Olumlu Cümleler

I would like a cup of coffee. (Bir fincan kahve isterim.)

She would love to visit Paris someday. (Bir gün Paris’i ziyaret etmeyi çok ister.)

They would enjoy the concert if they had tickets. (Biletleri olsaydı, konseri keyifle izlerlerdi.)

He would help if he knew how. (Ne yapacağını bilse, yardımcı olurdu.)

We would be happy to assist you with the project. (Projede size yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.)

❌ Olumsuz Cümleler

I would not go there if I were you. (Yerinde olsam oraya gitmem.)

She would not like to join the meeting. (Toplantıya katılmak istemez.)

They would not accept the offer. (Teklifi kabul etmezlerdi.)

He would not agree to that proposal. (O, bu öneriyi kabul etmezdi.)

We would not have done it if we knew the consequences. (Sonuçları bilseydik, bunu yapmazdık.)

⏳ Şimdiki Zaman (Present Tense)

I would like to go shopping now. (Şu anda alışverişe gitmek isterim.)

She would rather stay home today. (Bugün evde kalmayı tercih eder.)

They would rather not talk about the issue. (O konuyu konuşmak istemezler.)

He would help if he could. (Yapabilse yardımcı olurdu.)

We would go if we had time. (Zamanımız olsaydı giderdik.)

⏪ Geçmiş Zaman (Past Tense)

I would have gone if I had known about the event. (Etkinlikten haberim olsaydı gitmiştim.)

She would have helped if she had been here. (Burada olsaydı yardımcı olurdu.)

They would have finished the project on time if they had worked harder. (Daha çok çalışsalardı, projeyi zamanında bitirirlerdi.)

He would have accepted the job offer if the salary was higher. (Maaş daha yüksek olsaydı iş teklifini kabul ederdi.)

We would have traveled to Italy last year if we had the opportunity. (Geçen yıl fırsatımız olsaydı İtalya'ya seyahat ederdik.)

🔮 Gelecek Zaman (Future Tense)

I would like to meet you tomorrow. (Yarın seninle görüşmek isterim.)

She would travel more if she had the chance. (Şansı olursa daha fazla seyahat eder.)

They would probably come to the party next week. (Muhtemelen gelecek hafta partiye gelirler.)

He would be happy to help with the preparations. (Hazırlıklarla yardımcı olmaktan mutlu olur.)

We would love to see you again soon. (Seni yakında tekrar görmek isteriz.)

❓ Soru Cümleleri

Would you like some help with that? (Bunda sana yardımcı olmamı ister misin?)

Would she like to join us for dinner? (O, akşam yemeğine katılmak ister mi?)

Would they be interested in attending the event? (Etkinliğe katılmakla ilgilenirler mi?)

Would you be able to finish the task by tomorrow? (Bu görevi yarına kadar bitirebilir misin?)

Would he be willing to negotiate the terms? (Şartları müzakere etmeye istekli olur mu?)

🔄 Modallar ve Şart Cümleleri (If Clauses & Modals)

If I had more time, I would read more books. (Daha fazla zamanım olsa, daha çok kitap okurdum.)

If he were here, he would explain the situation. (Burada olsaydı durumu açıklar mıydı?)

I would help you if I could. (Yapabilseydim sana yardımcı olurdum.)

They would have passed the test if they had studied harder. (Daha çok çalışsalardı, testi geçerlerdi.)

She would have stayed longer if she hadn't been so tired. (O kadar yorgun olmasaydı, daha uzun kalırdı.)

🔁 Deyimler ve Günlük Kullanım (Phrasal Verbs & Idioms)

I would appreciate it if you could send the report by tomorrow. (Raporu yarına kadar gönderebilirsen çok takdir ederim.)

If I were you, I would talk to him about it. (Yerinde olsam, bu konuda onunla konuşurum.)

She would rather not deal with the situation right now. (Şu anda bu durumla ilgilenmek istemez.)

We would love to have you over for dinner sometime. (Bir ara seni akşam yemeğine davet etmek isteriz.)

He would be better off if he moved to a bigger city. (Daha büyük bir şehre taşınsa daha iyi olur.)

Bu cümlelerle "would" kelimesinin anlamını ve kullanımını pekiştirebilirsiniz.