Decide Ne Demek? Anlamı, Dopru Kullanımı ve 40 Örnek Cümle | İngilizce Kelimeler

 

Karar-vermek-İngilizcesi

Decide Ne Demek? Anlamı, Kullanımı ve Örnek Cümleler

İngilizcede yaygın olarak kullanılan "decide" fiili, karar vermek anlamına gelir. Peki, decide ne demek, nasıl kullanılır ve hangi cümlelerde yer alır? Bu yazıda, decide kelimesinin anlamını, okunuşunu ve farklı zamanlardaki kullanımlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Decide fiili hangi zamanlarla kullanılır, decide mı decide on mı? gibi yaygın sorulara cevap vereceğiz. Ayrıca, decide kelimesinin olumlu, olumsuz, geçmiş zaman ve gelecek zaman kullanımlarını içeren tam 40 örnek cümleyle konuyu pekiştireceğiz. Decide kelimesiyle yapılan collocation'lar, decide geçmiş zaman hali ve decide nasıl çekimlenir? gibi detayları öğrenerek İngilizce kelime bilginizi geliştirebilirsiniz. İngilizcede en çok kullanılan fiillerden biri olan decide, günlük hayatta sıkça karşımıza çıkar. 40 farklı örnek cümleyle bu kelimenin kullanımlarını öğrenmek için okumaya devam edin!

OKUNUŞU

Decide → /dɪˈsaɪd/ (di-sayd) 

Şimdiki Zaman (Present Simple) Kullanımı

✅ I decide what to eat every morning. (Her sabah ne yiyeceğime karar veririm.)
❌ I do not decide what to eat quickly. (Ne yiyeceğime hızlıca karar vermem.)

✅ She decides to study harder this year. (O, bu yıl daha çok çalışmaya karar verir.)
❌ She does not decide without thinking. (O, düşünmeden karar vermez.)

✅ They decide on the best solution together. (Onlar en iyi çözüme birlikte karar verirler.)
❌ They do not decide easily. (Onlar kolayca karar vermezler.)

✅ He decides everything in his company. (O, şirketinde her şeye karar verir.)
❌ He does not decide under pressure. (O, baskı altında karar vermez.)

✅ We decide where to go on weekends. (Hafta sonları nereye gideceğimize karar veririz.)
❌ We do not decide before discussing it. (Bunu tartışmadan önce karar vermeyiz.)

---

Geçmiş Zaman (Past Simple) Kullanımı

✅ I decided to quit my job last year. (Geçen yıl işimi bırakmaya karar verdim.)
❌ I did not decide to leave easily. (Ayrılmaya kolay karar vermedim.)

✅ She decided to move to another city. (O, başka bir şehre taşınmaya karar verdi.)
❌ She did not decide until the last minute. (O, son dakikaya kadar karar vermedi.)

✅ They decided not to buy the house. (Evi almamaya karar verdiler.)
❌ They did not decide because of financial issues. (Maddi sorunlar nedeniyle karar vermediler.)

✅ He decided to start his own business. (O, kendi işini kurmaya karar verdi.)
❌ He did not decide until he got advice. (O, tavsiye almadan karar vermedi.)

✅ We decided to take a vacation. (Tatile çıkmaya karar verdik.)
❌ We did not decide where to go. (Nereye gideceğimize karar vermedik.)

---

Gelecek Zaman (Future Simple) Kullanımı

✅ I will decide what to do soon. (Yakında ne yapacağıma karar vereceğim.)
❌ I will not decide until I have all the details. (Tüm detayları almadan karar vermeyeceğim.)

✅ She will decide after the meeting. (O, toplantıdan sonra karar verecek.)
❌ She will not decide without consulting her manager. (Yöneticisine danışmadan karar vermeyecek.)

✅ They will decide on the project tomorrow. (Onlar projeye yarın karar verecekler.)
❌ They will not decide in a hurry. (Aceleyle karar vermeyecekler.)

✅ He will decide to travel next summer. (O, gelecek yaz seyahat etmeye karar verecek.)
❌ He will not decide before checking his budget. (Bütçesini kontrol etmeden karar vermeyecek.)

✅ We will decide the best option together. (En iyi seçeneğe birlikte karar vereceğiz.)
❌ We will not decide until we compare all options. (Tüm seçenekleri karşılaştırmadan karar vermeyeceğiz.)

---

Geçmişte Devam Eden Zaman (Past Continuous) Kullanımı

✅ I was deciding what to wear when you called. (Sen aradığında ne giyeceğime karar veriyordum.)
❌ I was not deciding anything important. (Önemli bir şeye karar vermiyordum.)

✅ They were deciding where to go for vacation. (Onlar tatilde nereye gideceklerine karar veriyorlardı.)
❌ They were not deciding quickly. (Onlar hızlıca karar vermiyorlardı.)

✅ She was deciding whether to accept the offer. (O, teklifi kabul edip etmeyeceğine karar veriyordu.)
❌ She was not deciding without discussing it. (O, bunu tartışmadan karar vermiyordu.)

---

Gelecekte Devam Eden Zaman (Future Continuous) Kullanımı

✅ I will be deciding on my career next year. (Gelecek yıl kariyerimle ilgili karar veriyor olacağım.)
❌ I will not be deciding until I finish my studies. (Eğitimimi bitirmeden karar vermiyor olacağım.)

✅ She will be deciding where to study. (O, nerede okuyacağına karar veriyor olacak.)
❌ She will not be deciding before visiting universities. (Üniversiteleri ziyaret etmeden karar vermiyor olacak.)

✅ They will be deciding about their new house. (Onlar yeni evleri hakkında karar veriyor olacaklar.)
❌ They will not be deciding until they save enough money. (Yeterince para biriktirene kadar karar vermiyor olacaklar.)

---

Şart Cümleleri (Conditional Sentences) ile Kullanımı

✅ If you decide, let me know. (Karar verirsen bana bildir.)
❌ If you do not decide, we will choose for you. (Eğer karar vermezsen, biz senin için seçeceğiz.)

✅ If she decided earlier, we would not be late. (O, daha erken karar verseydi, geç kalmazdık.)
❌ If she had not decided, we would still be waiting. (Eğer karar vermeseydi, hâlâ bekliyor olurduk.)

✅ If they had decided wisely, they would be happier now. (Eğer daha akıllıca karar verselerdi, şimdi daha mutlu olurlardı.)
❌ If they had not decided, the project would have failed. (Eğer karar vermeselerdi, proje başarısız olurdu.)

---

Gerund ve Infinitive ile Kullanımı

✅ I decided to go on vacation alone. (Tatile yalnız gitmeye karar verdim.)
❌ I decided not to go on vacation this year. (Bu yıl tatile gitmemeye karar verdim.)

✅ She decided to learn a new language. (Yeni bir dil öğrenmeye karar verdi.)
❌ She decided not to learn French. (Fransızca öğrenmemeye karar verdi.)

✅ They decided to stay at home. (Onlar evde kalmaya karar verdiler.)
❌ They decided not to stay out late. (Geç saatlere kadar dışarıda kalmamaya karar verdiler.)

✅ He decided to change his career. (O, kariyerini değiştirmeye karar verdi.)
❌ He decided not to quit his job. (O, işini bırakmamaya karar verdi.)