"See" Ne Demek? Anlamı, Kullanımı ve 40 Örnek Cümle | En Sık Kullanılan İngilizce Fiiller

 

see-görmek-fiil-türkçesi-ingilizcesi

İngilizce "see" kelimesi, genellikle görmek, bakmak, farkına varmak gibi anlamlarda kullanılır. Ancak bu kelime, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. See, bir şeyi gözlemlerken, izlerken veya fark ederken kullanılır. Örneğin, "I see the car" (Arabayı görüyorum) cümlesinde görme anlamına gelirken, "I see what you mean" (Ne demek istediğini anlıyorum) cümlesinde anlamak anlamında kullanılır. See kelimesi aynı zamanda buluşmak, görüşmek gibi anlamlarda da sıkça karşımıza çıkar. Bu yazıda, "see" kelimesinin farklı anlamlarını, kullanım biçimlerini ve günlük hayatta nasıl kullanılacağını detaylı şekilde inceleyecek ve 40 örnek cümle ile öğrenmeyi pekiştireceğiz. Böylece, İngilizce kelime bilginizi geliştirebilir ve dil becerilerinizi daha etkili bir şekilde ilerletebilirsiniz. 🚀


İşte "See" kelimesinin farklı zamanlardaki kullanımlarıyla 40 örnek cümle:

Olumlu Cümleler

I see a bird outside the window. (Pencerenin dışında bir kuş görüyorum.)

She sees her friends every weekend. (O, her hafta sonu arkadaşlarını görür.)

They saw the movie last night. (Onlar dün gece filmi izlediler.)

He is seeing a doctor for his illness. (O, hastalığı için bir doktora gidiyor.)

We will see the results tomorrow. (Yarını sonuçları göreceğiz.)


❌ Olumsuz Cümleler

I don’t see the point of this discussion. (Bu tartışmanın amacını anlamıyorum.)

She doesn’t see the difference between the two options. (O, iki seçenek arasındaki farkı görmüyor.)

They didn’t see us at the party. (Onlar bizi partide görmediler.)

He isn’t seeing anyone at the moment. (Şu an kimseyle görüşmüyor.)

We won’t see him until next year. (Onu gelecek yıla kadar görmeyeceğiz.)


Şimdiki Zaman (Present Tense)

I see the bus coming. (Otobüsün geldiğini görüyorum.)

She sees everything from her office window. (O, ofis penceresinden her şeyi görür.)

They are seeing each other regularly. (Onlar düzenli olarak birbirlerini görüyorlar.)

He sees a lot of potential in this project. (O, bu projede çok fazla potansiyel görüyor.)

We see improvements in our sales every month. (Her ay satışlarımızda iyileşmeler görüyoruz.)


Geçmiş Zaman (Past Tense)

I saw you at the store yesterday. (Dün mağazada seni gördüm.)

She saw the play last weekend. (O, geçen hafta sonu oyunu izledi.)

They saw a strange creature in the forest. (Onlar ormanda garip bir yaratık gördüler.)

He saw the error in his calculations. (O, hesaplamalarındaki hatayı fark etti.)

We saw him leave the office early yesterday. (Dün onu ofisten erken ayrılırken gördük.)


🔮 Gelecek Zaman (Future Tense)

I will see you later today. (Bugün seni daha sonra göreceğim.)

She will see the results of her work soon. (O, yaptığı işin sonuçlarını yakında görecek.)

They will see how it works after testing. (Onlar, test ettikten sonra nasıl çalıştığını görecekler.)

He will see his family next week. (O, gelecek hafta ailesini görecek.)

We will see what happens during the meeting. (Toplantı sırasında ne olacağını göreceğiz.)


Soru Cümleleri

Do you see that? (Bunu görüyor musun?)

Does she see the problem? (O, problemi görüyor mu?)

Did they see the announcement? (Onlar duyuruyu gördüler mi?)

Is he seeing anyone? (O, biriyle mi görüşüyor?)

Will we see a change soon? (Yakında bir değişiklik görecek miyiz?)


🔄 Modallar ve Şart Cümleleri (If Clauses & Modals)

If you look carefully, you will see the mistake. (Dikkatlice bakarsan, hatayı göreceksin.)

I should see a movie this weekend. (Bu hafta sonu bir film izlemeliyim.)

They might see a decrease in sales. (Satışlarda bir düşüş görebilirler.)

He could see her reaction after hearing the news. (O, haberi duyduktan sonra onun tepkisini görebilir.)

We must see the doctor if the symptoms persist. (Semptomlar devam ederse doktora görünmeliyiz.)


🔁 Deyimler ve Günlük Kullanım (Phrasal Verbs & Idioms)

I need to see to some work. (Biraz işimi halletmem gerekiyor.)

She sees through his lies. (O, onun yalanlarını görüp anlar.)

They see off their friends at the airport. (Onlar havaalanında arkadaşlarını yolcu ederler.)

He sees eye to eye with his boss. (O, patronuyla tamamen aynı fikirde.)

We should see about buying a new car. (Yeni bir araba almak için araştırma yapmalıyız.)

Bu cümleler sayesinde "see" kelimesinin farklı anlamlarını ve kullanımlarını daha rahat öğrenebilir, günlük hayatınızda doğru bir şekilde kullanabilirsiniz! 🚀








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Get" Ne Demek? Anlamı, Kullanımı ve 40 Örnek Cümle | En Sık Kullanılan İngilizce Fiiller

"Need" Ne Demek? Anlamı, Kullanımı ve 40 Örnek Cümle | İngilizcede Günlük Konuşmalar

"Know" Ne Demek? Anlamı, Kullanımı ve 40 Örnek Cümle | İngilizce Günlük Konuşmalar