"Get" Ne Demek? Anlamı, Kullanımı ve 40 Örnek Cümle | En Sık Kullanılan İngilizce Fiiller
![]() |
Get-Getting-Almak-İngilizcesi |
İngilizcede en çok kullanılan kelimelerden biri olan "get", farklı anlamlara ve geniş bir kullanım alanına sahiptir. Almak, edinmek, ulaşmak, anlamak, elde etmek, bir duruma gelmek gibi birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Günlük konuşmalarda, yazılı metinlerde ve deyimlerde sıkça karşımıza çıkar. Örneğin, "I got a new job" (Yeni bir iş buldum) cümlesinde "get", elde etmek anlamında kullanılırken, "Did you get my message?" (Mesajımı aldın mı?) ifadesinde almak anlamına gelir. Ayrıca, "It’s getting late" (Geç oluyor) cümlesinde olduğu gibi, bir duruma dönüşmek anlamında da kullanılır. İngilizce öğrenenler için "get" kelimesinin farklı kullanımlarını anlamak, kelime dağarcığını geliştirmek ve doğal konuşmalar yapabilmek açısından oldukça önemlidir. Bu yazıda, "get" kelimesinin anlamlarını detaylı bir şekilde inceleyecek ve 40 örnek cümle ile nasıl kullanıldığını göstereceğiz. 🚀
"Get" Kelimesinin Farklı Zamanlardaki Kullanımı (40 Örnek Cümle)
✅ Olumlu Cümleler
I get up early every morning. (Her sabah erken kalkarım.)
She gets a lot of emails every day. (O, her gün birçok e-posta alır.)
They got a new car last week. (Geçen hafta yeni bir araba aldılar.)
He is getting better at playing the guitar. (O, gitar çalma konusunda gittikçe daha iyi oluyor.)
We will get a puppy next month. (Gelecek ay bir köpek alacağız.)
❌ Olumsuz Cümleler
I do not get why he is so angry. (Onun neden bu kadar sinirli olduğunu anlamıyorum.)
She does not get along with her colleagues. (O, iş arkadaşlarıyla iyi geçinmez.)
They did not get my message. (Onlar mesajımı almadılar.)
He is not getting enough sleep these days. (O, bu aralar yeterince uyuyamıyor.)
We will not get a holiday this summer. (Bu yaz tatil yapamayacağız.)
⏳ Şimdiki Zaman (Present Tense)
I get hungry when I work late. (Geç çalışınca acıkırım.)
She gets nervous before exams. (O, sınavlardan önce gerginleşir.)
They are getting ready for the party. (Onlar parti için hazırlanıyorlar.)
He is getting stronger every day. (O, her gün daha da güçleniyor.)
We get fresh vegetables from the market. (Biz, pazardan taze sebzeler alırız.)
⏪ Geçmiş Zaman (Past Tense)
I got a promotion last year. (Geçen yıl terfi aldım.)
She got sick after eating too much. (O, çok fazla yemek yedikten sonra hasta oldu.)
They got married in 2010. (Onlar 2010 yılında evlendiler.)
He got lost in the city. (O, şehirde kayboldu.)
We got stuck in traffic for hours. (Saatlerce trafikte kaldık.)
🔮 Gelecek Zaman (Future Tense)
I will get a new phone soon. (Yakında yeni bir telefon alacağım.)
She will get her degree next year. (O, gelecek yıl diplomasını alacak.)
They will get tired if they keep running. (Koşmaya devam ederlerse yorulacaklar.)
He will get better with practice. (O, pratik yaptıkça daha iyi olacak.)
We will get there on time. (Oraya zamanında varacağız.)
❓ Soru Cümleleri
Do you get what I mean? (Ne demek istediğimi anlıyor musun?)
Does she get along with her classmates? (O, sınıf arkadaşlarıyla iyi geçinir mi?)
Did they get the tickets for the concert? (Onlar konser biletlerini aldılar mı?)
Is he getting enough exercise? (O, yeterince egzersiz yapıyor mu?)
Will we get a discount if we buy more? (Daha fazla alırsak indirim alacak mıyız?)
🔄 Modallar ve Şart Cümleleri (If Clauses & Modals)
If you study hard, you will get good grades. (Eğer sıkı çalışırsan, iyi notlar alırsın.)
I should get some rest. (Biraz dinlenmeliyim.)
They might get a new house next year. (Onlar gelecek yıl yeni bir ev alabilirler.)
He must get a visa before traveling. (O, seyahat etmeden önce vize almalı.)
We could get lost if we don’t use GPS. (Eğer GPS kullanmazsak kaybolabiliriz.)
🔁 Deyimler ve Günlük Kullanım (Phrasal Verbs & Idioms)
I need to get rid of old clothes. (Eski kıyafetlerden kurtulmam lazım.)
She finally got over her fear of flying. (O, sonunda uçma korkusunu yendi.)
They got along really well at the party. (Onlar partide çok iyi anlaştılar.)
He got stuck in the elevator. (O, asansörde mahsur kaldı.)
We need to get ready for the meeting. (Toplantı için hazırlanmalıyız.)
Bu cümleler sayesinde "get" kelimesinin geniş kullanım alanlarını öğrenebilir ve günlük konuşmalarınızda daha rahat kullanabilirsiniz! 🚀
Yorumlar
Yorum Gönder